Prenses Civciv ve Kaybolan Taç Hikayesi

Prenses Civciv ve Kaybolan Taç Hikayesi ile alakalı yazımızın içeriğinde, derlemiş olduğumuz prenses civciv ve kaybolan taç hikayesi bulabilir, paylaşabilirsiniz.

Prenses Civciv ve Kaybolan Taç Hikayesi Oku

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, tavuklar yumurtadan çıkıp “prens” diye bağırırken… ufak sarı bir civciv olan Prenses Civciv yaşamış.

Prenses Civciv ve Kaybolan Taç Hikayesi

Prenses Civciv ve Kaybolan Taç Hikayesi

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, tavuklar yumurtadan çıkıp “prens” diye bağırırken… ufak sarı bir civciv olan Prenses Civciv yaşamış. Adı neden Prenses Civciv’di biliyor musun? Çünkü kafasında her zaman parlak altın bir taç varmış. Ama bu taç öyle sıradan bir taç değilmiş; gece parlıyormuş, gündüz şarkı söylüyormuş: “Civ civ civ, ben çok şıksam!”

Bir sabah uyanmış Prenses Civciv, bir bakmış… taç yok! Yastığının altında yok, kümesin köşesinde yok, hatta samanların içinde bile yok! Paniklemiş, tüyleri diken diken olmuş:

“Yardım edin! Taçsız prenses olunmaz ki!”

Hemen en cesur (ve biraz da uyuz) arkadaşı Horoz Bey’i çağırmış. Horoz Bey kırmızı ibibğiyle artist gibi gelmiş:

“Merak etme prenses, taç mutlaka bir yerlerdedir. Hadi dedektifçilik oynayalım!”

İkisi kümesin etrafında araştırmaya başlamışlar. İlk şüpheli Ördek Rıza’ymış. Çünkü Ördek Rıza her parlak şeyi göle götürüp “bu benim yeni aynam” diye yüzüne tutarmış.

Prenses Civciv: “Rıza abi, benim tacımı gördün mü?” Ördek Rıza vık vık etmiş: “Yok yahu, ben sadece kendi yakışıklılığımı seyrediyorum.”

İkinci şüpheli Kaz Maşallah olmuş. Kaz Maşallah çok uzun boyluymuş, belki tacı kafasına takıp “ben de prensesim” demiştir diye düşünmüşler. Ama Kaz Maşallah sadece gökyüzüne bakıp “Uçmak istiyorum ama kanadım yok” diye ağlıyormuş.

Tam umutları kesilecekken, kümesin tepesinde küçük bir sincap olan Fıstık bağırdı:

“Heyyy! Şu parlak şeyi ben aldım! Çünkü… çünkü çok güzeldi ve anneme hediye etmek istemiştim!”

Prenses Civciv önce biraz kızmış, sonra Fıstık’ın minik patilerine bakmış. Fıstık o kadar üzgünmüş ki gözleri dolmuş. Civciv yumuşacık kalpliymiş, hemen sarılmış:

“Tamam Fıstıkçım, annene götürebilirsin… ama önce bir şey yapalım mı? Gel sen de prenses ol!” Horoz Bey şaşırmış: “Nasıl yani?”

İkisi Kümesin Etrafında Araştırmaya Başlamışlar

Prenses Civciv ve Kaybolan Taç Hikaye Oku
Prenses Civciv ve Kaybolan Taç Hikaye Oku

Prenses Civciv gülmüş: “Taç gece parlıyormuş ya… Fıstık onu annesine götürsün, annesi de gece karanlıkta yolunu bulsun. Ben de yeni bir taç yaptırırım. Hem artık iki prensesimiz olacak!” O günden sonra Fıstık’ın annesi ormanda gece hiç kaybolmaz olmuş. Prenses Civciv ise yeni tacını biraz daha büyük yaptırmış ki Fıstık istediği zaman ödünç alabilsin.

Ve kümes halkı her akşam şu şarkıyı söylermiş:

“Civ civ civ, taç gider taç gelir, Arkadaş kalırsa dünya cennet olur, gıd gıdak!”

Prenses Civciv ve Kaybolan Taç Hikayesi, yazımızın içeriğinde hazırladığımız, prenses civciv ve kaybolan taç hikayesi yer almaktadır. Sizde hikayeler oku sayfamızdan prenses civciv ve kaybolan taç hikayesini okuyabilir ve arkadaşlarınızlada paylaşabilirsiniz.

Soru vede şikayetleriniz için bize destek@hikayeleroku.com.tr mailinden yazabilirsiniz. Her türlü sorunlarınız için yardımcı olmaya çalışmaktayız.

Dikkatinizi çekebilecek diğer hikaye bağlantımız; Minik Tospik ve Uçan Karpuz Hikayesi

hikayeleroku
0 views Yorum Yok
Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.
Hikayeleroku İletişim

destek@hikayeleroku.com.tr

info@hikayeleroku.com.tr

Sosyal Ağlarımız.

COPYRİGHT © 2025 - HikayelerOku DESİGNED.